GEZİP GÖRÜLECEK YERLER;
Yıldızkoy:
Adanın en güzel ve hatırda kalabilecek koylarından biridir. İlginç kaya oluşumlarıyla dikkat çeker. Buraya Yukarı Kaleköy’den yürüyerek ulaşılabileceği gibi Yenibademli Köyü içerisinden de araçla ulaşılması mümkündür. Yıldızkoy’dan başlayarak Yelkenkaya arasında kalan kısım su altı güzellikleri sebebiyle TÜDAV’a (Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı) tahsis edilmiş ve Su Altı Milli Parkı olarak ilan edilmiştir. Bu park Türkiye’nin ilk ve tek Su Altı Milli Parkı’dır.

Aydıncık Sahili:
İlçe merkezine uzaklığı 13 km.’dir. Yaz aylarında Adanın en gözde plajı konumundadır. Tuzgölü’ne olan yakınlığı nedeniyle de daha bir ilgi çekicidir. Sahil uzunluğu yaklaşık 2 km’dir. Kamp yapma ve çadır kurma açısından uygun bir konumdadır. Kamping alanları da mevcuttur. Rüzgar sörfüne ilgi duyanlar için de uygun bir mekan konumundadır.

Karayolları Çeşmesi:
Adanın gözde piknik alanlarından birisidir. Yaz kış çeşmesinden akan su ve hemen yakınındaki çınar ağaçlarının altında ailece hoşça bir vakit geçirebileceğiniz alanlardan biri. İlçe merkezine yaklaşık 22 km. mesafededir. Baraj Göleti’nin geçilmesinin ardından Kapıkaya mevkiine giden yol takip edildiğinde Karayolları Çeşmesi’ne ulaşılır. Yolun hemen sağında olup, etrafındaki zeytin ve diğer ağaçlardan oluşmuş ormanlık arazi güzel bir görüntü sergiler

.
Kaya Mezarı:
Aydıncık’ı Uğurlu’ya bağlayan asfalt yolun sağında Kokina mevkiinde yer alan Kaya Mezarı’nın ilkçe merkezine uzaklığı 18 km. civarındadır. Kaya içerisine oyulmuş, iki kişilik mezarın hangi dönemden kaldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Roma Dönemi’ne ait olduğunu tahmin edilmektedir. Kaya Mezarı yolun sağında yaklaşık 100 m uzaklıktadır. Araç girmesi mümkün olmayıp yürüyerek ulaşılabilir.

Kaşkaval Burnu (Peynir Kayalıkları):
Kuzulimanı’nın hemen solunda yer alır. Üst üste sıralanmış peynir kalıplarını andıran ilginç kaya oluşumlarıyla dikkat çeker. Burayı karadan görmeniz mümkün değildir. Ancak, tekne ile denizden görme şansınız vardır. Adanın hatırda kalabilecek görsel güzelliğe sahip doğal oluşumlarından birisidir. Bu ilginç kaya oluşumlarının bir efsanesi vardır; Efsane, sayısız keçi ve koyuna sahip olan zengin, inatçı, cimri ve yaşlı bir kadınla ilgilidir. Yaşlı kadın, cennete gidebilmek amacıyla bir çok yuvarlar kalıp peynir yapmış ve bunları üst üste sıralamış. Ama kimseyle paylaşmamış. Tanrı, ona kızmış ve cezalandırmış. Mart ayının birinde, yağmur, kar ve şiddetli rüzgarlar göndermiş yaşlı kadının üzerine. Kadın ve peynirler donmuşlar. Peynir kalıpları taşa dönüşmüş. Daha sonra insanlar bu kayalara, peynir kayaları demişler.

Dereköy’de Tarihi Çamaşırhane:
Gökçeada suyun henüz evlerin içinde akmadığı zamanlardan kalma bir çamaşırhane geleneğine sahip. Çamaşırhaneler, çamaşırların toplu halde yıkandığı yerler.
Eskiden Gökçeada’da her köyün özel çamaşır yıkama günü olurmuş. Köyün kadınları evden getirdikleri yiyeceklerle piknik havasında geçirirlermiş bu günü.
Genelde çeşmelerin olduğu yerlere inşa edilen çamaşırhaneler, üstü ahşap çatılı, kapısız, basit yapılar. İçlerinde ocaklar, su kanalları ve çamaşırın üzerinde dövüldüğü yekpare taşlar bulunuyor. Bazı köylerde sayıları birden fazla olup çok büyüklerine de rastlanıyor. En büyüğü Dereköy’de yer alıyor.

Kuzu Limanı:
Kuzulimanı Gökçeada’nın anakarayla ulaşımını sağlayan gemilerin yanaştığı yerdir. Dolayısıyla Ada’ya gelenlerin ilk olarak tanıştığı ve misafirleri karşılayan yer konumundadır. Bu özelliğinin yanında plajı sayesinde Gökçeada’nın gözde mekanlarından birisidir. Plaj kenarında bulunan çay bahçelerinde sıcaktan bunaldığınız anlarda serinletici içecekler bulmanız mümkündür. Yaz aylarında plaj voleybolu ve diğer aktivitelerin bolca yapıldığı mekan konumundadır.

Lazkoyu:
Gökçeada doğal yapısı nedeniyle birçok irili ufaklı koyu bünyesinde barındırmaktadır. Bunlardan bir tanesi de Şahinkaya arazisi içerisinde yer alan Laz Koyu’dur. Buraya Şirinköy’den Kapıkaya istikametine doğru gidildiğinde ulaşılabilir. Yuvalı mevkiindeki Adalet Bakanlığı Tesisleri’nin geçilmesinin ardından Laz Koyu tabelasının takip edilmesi ile birlikte yaklaşık 600-700 m.’lik toprak yoldan gidilmelidir. Araçların plaja kadar inmesi mümkün değildir. Doğal yapısıyla ve güzelliğiyle Laz Koyu hoşça vakit geçirebileceğiniz kumsallardandır.

Marmaros Şelalesi:
Marmaros Şelalesi için Dereköy’ün Uğurlu istikametindeki çıkışından sağa ayrılan yoldan gitmeniz gerekiyor. Asfalt yolda yaklaşık 7 km. gittikten sonra aracınızı burada bırakmanız gerekiyor. Çünkü şelaleye kadar araçla gidilmesi mümkün değildir. Yolun sağ tarafında ormanın içerisinde yer alan ve ancak patika bir yoldan yaya olarak gidilebilen şelalede kış aylarında coşkun bir şekilde su akmasına rağmen yaz aylarında su miktarı iyice azalmaktadır. Şelale, doğayla başbaşa olmak ve tracking yapmak isteyenler için bulunmaz bir fırsat yaratır.

Tuzgölü:
Aydıncık sahilinin hemen yanıbaşındadır. Yaz aylarında suyu çekilmesi sebebiyle Tuz Gölü’nde siyah renkli çamur oluşumu gerçekleşir. Bu çamur içerdiği kimyasal bileşenler sebebi ile romatizma, sedef ve kireçlenme gibi rahatsızlıkları iyi gelmektedir. Bu özelliklerinin yanı sıra insanların, kuş ve diğer hayvanların tuz ihtiyacını da karşılar. Pek çok canlı türü için de beslenme alanı oluşturur. Göç eden pelikan, flamingo, yaban ördeği ve kazı gibi kuşlara da değişik dönemlerde ev sahipliği yapmaktadır. Burada oluşan ve vücuda sürülen çamurdan en iyi arınma yöntemi ise hemen yanıbaşında bulunan deniz suyundan faydalanmaktır

Yenibademli Höyük:
Gökçeada’nın ilk sistemli arkeolojik kazısı olma ünvanını taşıyan Yenibademli Höyük, Kaleköy istikametinde olup ilçe merkezine 3 km. mesafededir. Yolun sol tarafında bulunmaktadır. Orta büyüklükte bir höyük olan Yenibademli Höyük, doğu-batı yönünde 120 m, kuzey-güney yönünde ise 130 m. kadar bir alanı kapsamaktadır. Yüksekliği araziden 9 m., deniz seviyesinden ise 18 m. kadardır. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izinleriyle 1996 yılından itibaren Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç.Dr.Halime HÜRYILMAZ Başkanlığında Gökçeada Kaymakamlığı ve Belediyesi’nin katkılarıyla yürütülen kazı çalışmaları neticesinde Höyük’teki yerleşmenin günümüzden 5000 yıl öncesine varan Erken ve Geç Tunç Çağları’na ait olduğu bulgulardan anlaşılmıştır.

İlçe Merkezi:
İlçe merkezi Yenimahalle, Çınarlı Mahallesi ve Fatih Mahallesi olmak üzere üç mahalleden oluşmaktadır. Üç mahallede de eski yerleşimden örnekler mevcuttur. Tüm resmi daireler ve alış-veriş mekanları ilçe merkezinde bulunmaktadır. Görülebilecek yerler arasında Çınarlı Mahallesi’nde bulunan Osmanlı mimari örneklerini taşıyan Merkez Camii ve ilçe merkezinin üç camisinden en büyüğü olan Fatih Camii bulunmaktadır. Biri Yenimahalle ve diğeri de Fatih Mahallesi’nde bulunan iki de kilise mevcuttur.

Yıldızkoy:
Adanın en güzel ve hatırda kalabilecek koylarından biridir. İlginç kaya oluşumlarıyla dikkat çeker. Buraya Yukarı Kaleköy’den yürüyerek ulaşılabileceği gibi Yenibademli Köyü içerisinden de araçla ulaşılması mümkündür. Yıldızkoy’dan başlayarak Yelkenkaya arasında kalan kısım su altı güzellikleri sebebiyle TÜDAV’a (Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı) tahsis edilmiş ve Su Altı Milli Parkı olarak ilan edilmiştir. Bu park Türkiye’nin ilk ve tek Su Altı Milli Parkı’dır.

Uğurlu’da Gizli Liman:
Gizli Liman Uğurlu Balıkçı Limanından sonra bir süpriz gibi çıkıyor karşınıza. Adanın batı ucunda gidebileceğiniz en son nokta burası. İncecik kumdan oluşan kumsalı çam ağaçlarının önünde, cennet gibi bir koy. Koyda tuvalet ve duş bulunuyor. Ayrıca yaz sezonunda bir büfe de hizmet veriyor.
Alışveriş için Uğurlu Köyü çok yakın.
